Başını secdeye koyduğunda
Göklerden yağanla gözlerinden akanın birbirine karıştığı bir garip deistim ben.
Müslümanlık dergahından geçtim de vardım Tanrı'ya..
Mumlar yakarak da ulaşabilirdim aslında ama avuçlarımı açıp konuştum ilk kez O'nunla..
Yüreğimden çıkanların avuçlarıma konmadan..
Alnım secdedeyken seccadeyi görmeden...
Dilim duadayken dudaklarıma dokunmadan ulaştım;
Doğrudan kavuşacağım yolu buldum da açtım kalbimi...
Öyle bir yoldu ki bulduğum...
Bugüne kadar yapılan en şanlı ibadetler mahzun kaldı yanında...
Fikirlerden arınmış.. Şekilcilikten öte...
Dogmatiktir ya hani bu tür meseleler..
Tam da öyle işte.
En sevdiğim yemeği yerken ulaştım ben;
En güzel rüyamı görürken..
Elimi en derin kestiğinde..
Ve hatta en çok ağrıdığında başım..
Kendi aleminde ağırladı beni...
Beşerden sıyrılmış bir garip deistim ben..
Hem bütün dinlere inanan..
Hem Tanrı'nın varlığını bize öğreten tüm aracı akıllılara şükreden..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder