Ne
çok abarttınız kadını.. yüzyıllardır ne çok abarttınız.. ne şiirler.. ne
şarkılar.. ne methiyeler..
Kirpiğinden
serçe parmağına kadar sevdiniz sevmeyin.. kutsamayın.. tapmayın..
insanoğlu ilk güzel olana kıyar..
güzelleştirmeyin kadını... farklılaştırmayın.. güzelleştikçe koparılıyoruz
işte.. yapmayın!
Nasıl
ki gül bahçesine girdiğinizde ilk farklı renkli güle gidiyor kirli elleriniz..
Hayvan severken bile nasıl ırkçı tercihler yapıyorsunuz.. kadın da öyle..
nerede farklı bir kadın görseniz hırpalıyorsunuz...
güzel
mi gülüyor bir bana gülsün ? Güzel mi dokunuyor bir bana dokunsun ?
İyi sevişiyor bir benimle sevişsin ?
Aidiyet-sahiplenme denge bozukluğu yapıyor demek ki..
Sahiplenmek nedir yahu? Aciz olan
sahiplenilir.. İnsan değil!
Peki ya aidiyet ? Hislerini, ruhunu, bedenini
emanet etmek ait olmak değildir.. Adı üstünde emanet etmektir.. Güvendiğin ve
emin olduğun sürece..
kadının
yüzünü güldürürsen evet o gülüş sana aittir.. ama sadece o gülüş.. Kadın
değil.. tüm gülüşleri değil.. sadece sana gülmediği için öldüremezsin..
Senin
için değil çocuğu için özendiyse bir yemeğe o yemeği sevmediğin için
dövemezsin..
Efendi-köle sistemi tutmamış işte.. Efendinin
olduğu yerde adaletsizlik kölenin olduğu yerde isyan varmış hep.. Şiddet varmış
ki vazgeçilmiş.. İnsan olmanın erdemi için harcanan emeklere yazık..
Kirli
zihinler.. iğrenç dürtüler.. rezil arzular.. Nefs var.. Bilmeyene söyleyim..
Nefs var.. Bunun için var.. Kendi canın
bile sana ait değilken başka bir canın sana ait olduğunu düşünmek ne
hadsizlik.. Nasıl hastalıklı bir zihnin tezahürü..
Yorulduk..
Bencilliğin, ahmaklığın, egoizmin, narsizmin geldiği noktalardan yorulduk..